İçimde hangi tan doğuyor. Hangi kavranamaz ışık? Karı, cübbeyi, kargaları aydınlatan...
O kadar çok soğuk, acı ve müstehcenlik var ki! Ama en nazik görevleri becerebilen, dişleri takırdatmaya zorunlu bu titiz saatçilik (papaz)!...
Sınırsızca boş, vahşice soğuk, kesici silah gibi kurtarıcı —göz kamaştırıcı—, ele gelmeyen bir bileği taş gibi kafamda —gökte— neler dönüyor bilmiyorum...
Ey hastalığım, bir cinayet düzeyinde, ne dondurucu coşkunluk!...
Artık sınırlarım yok: içimdeki boşlukta gıcırdayan şey, ölmekten başka çıkışı olmayan tüketici bir acıdır...
Georges Bataille
İmkânsız
Çev.: Mukadder Yakupoğlu
O kadar çok soğuk, acı ve müstehcenlik var ki! Ama en nazik görevleri becerebilen, dişleri takırdatmaya zorunlu bu titiz saatçilik (papaz)!...
Sınırsızca boş, vahşice soğuk, kesici silah gibi kurtarıcı —göz kamaştırıcı—, ele gelmeyen bir bileği taş gibi kafamda —gökte— neler dönüyor bilmiyorum...
Ey hastalığım, bir cinayet düzeyinde, ne dondurucu coşkunluk!...
Artık sınırlarım yok: içimdeki boşlukta gıcırdayan şey, ölmekten başka çıkışı olmayan tüketici bir acıdır...
Georges Bataille
İmkânsız
Çev.: Mukadder Yakupoğlu