defterler – tabutmag forum
“kişi, [kendi dışında bir güç tarafından] itildiği, sürüklendiği zaman ‘ben’ diyemez; ‘ben’ diyen, daima, bir çaba sarf edendir.”

simone weil, defterler (1956)*
Tuhaf: Yalnız kalmayı becerememek, yalnız kalmamayı da becerememek. İnsan ikisini de kabulleniyor. İkisi de yararlı.

*

En tehlikeli eğilim: Hiçbir şeye benzememe eğilimi.

Kasbah: Her zaman insanın kendinden uzaklaştığı bir an olur. Karanlık ve pis daracık bir sokağın ortasında küçük kömür ateşi çıtırdıyor.

*

Delilik — Olağanüstü sabahın harika manzarası — Güneş. Gök ve kurumuş kemikler. Müzik. Pencere camında bir parmak.

Haklı olma gereksinimi sıradan insanlara özgüdür.

*

Anlatı — kişi kendini haklı göstermek istemiyor. Kendisi hakkında edinilen fikir onun için yeterli.

Ölüyor, koruması gereken tek şey kendi gerçeğinin bilinci — Bu avuntunun boşluğu.

Albert Camus
Defterler -I

s.37

ithaki Yayınları - 143
Çeviren: Ümit Moran Altan
“ve beklemeyle geçen bu yaşam. akşam yemeğini beklerim ve uykuyu beklerim. belli belirsiz bir umutla uyanmayı düşünürüm - neyin umudu? bilmiyorum. uyanma saati gelir ve öğle yemeğini beklerim. ve sonra ertesi güne kadar böyle... durmaksızın kendi kendine: şimdi bürodadır, öğle yemeğini yiyor, bürosundadır, iş bitmiştir - ve yaşamındaki, düşünülmesi gereken, düşünülünce, insanı haykıramayacak hale getiren şu boşluk...”

_
defterler 1
ithaki yayınları - 143
çeviren: ümit moran altan