şifre – tabutmag forum
üçüncü adam

bu şiiri yöneltiyorum
(şimdilik bu sözcüğü alalım)
üçüncü adama, önceki akşam benimle karşılaşan,
aristo'dan daha az gizemli olmayan.
cumartesi günü çıktım.
gece insanlarla doluydu;
kuşkusuz bir üçüncü adam vardı,
bir dördüncünün ve bir birincinin olduğu gibi.
birbirimize baktık mı, bilmiyorum;
o, paraguay'a gidiyordu, bense kordoba’ya.
nerdeyse bu sözcükler yarattı onu;
asla bilmeyeceğim adını.
biliyorum bir tadı yeğlediğini.
biliyorum yavaştan aya baktığını.
ölmesi olanaksız değil.
okuyacak şimdi yazdığını ve bilmeyecek
kendisinden söz ettiğimi.
gizemli gelecekte
rakip olabiliriz ve saygı gösterebiliriz birbirimize
ya da dost olur birbirimizi sevebiliriz.
onarılmaz bir şey yaptım,
bir bağ kurdum.
bu günübirlik dünyada,
bu denli benzeyen
binbir gece masalına,
tek bir eylem yoktur tehlikeye koşmayan,
büyünün eylemi olmaktan,
tek bir olay yoktur
sonsuz bir dizinin ilki olmayan.
kendi kendime soruyorum, hangi gölgeler
bu yersiz satırları atmaz acaba…

s.75—76

jorge luis borges
şifre

türkçesi: yıldız ersoy canpolat
i̇letişim yayınları
Yazın alıştırmaları bize yanılgılardan kurtulmayı öğretebilir, buluşlara ulaşmayı değil.

Olanaksızlıklarımızı, ciddi sınırlarımızı önümüze serer. Büyülü ahenk, ilginç metaforlar, ünlem, bilgece yöneltilmiş ya da uzun soluklu yapıt denemenin bana kapalı olduğunu uzun yıllar sonra anladım.

Benim şansım, şiirlerimin entelektüel şiir olarak adlandırılmasının alışkanlık haline gelmesindendir. Sözcük hemen hemen bir eğretilemedir; akıl (zekâ), şiiri (düşü) soyutlama yoluyla ya da imgeler, mitler ve efsaneler yoluyla düşünür. Entelektüel şiir, bu iki yöntemi güzelce birbirine sarmalıdır. Eflatun diyaloglarını böyle yapar; Francis Bacon da bunu kavmin, pazarın, mağaranın ve tiyatronun idollerinin sıralamasında yapar.

Bana göre, türün ustası Emerson’dur. Çeşitli vesilelerle Browning, Frost ve Unamuno da bunu denediler ve Paul Valéry’nin de bunu yaptığına eminim.

Jaime Freyre’in aşağıdaki dörtlüğü, salt sözlü şiirin mükemmel bir örneğidir:

Düşsel göçmen güvercin son sevileri
yakansın; ruhusun ışığın, müziğin ve
çiçeklerin, düşsel göçmen güvercin.

Hiçbir şey söylemek istemiyor ve müzik tarzında her şeyi söylüyor. Poe’nun ezberlediği, Luis de Leon’un o derlemesi, entelektüel şiire bir örnektir:

Yaşamak istiyorum kendimle,
keyf almak istiyorum Tanrı’ya borçlu olduğum iyilikten,
tanıksız, tek başıma

aşktan, kıskançlıktan uzak,
kinden, umuttan, tasadan da.

Tek bir imge yok. Kuşkulu bir ayrıklığın tanıklığıyla soyut düşünce olmayan, tek bir güzel söz yok.

Bu sayfalar duraksamasız olmayan orta yolu arıyor.

J.L.B.
Buenos Aires, 29 Nisan 1981

s.45—46

Jorge Luis Borges
Şifre

Türkçesi: Yıldız Ersoy Canpolat
iletişim Yayınları