yaşama uğraşı – tabutmag forum
17 Haziran 1938

Acı çekmek (mutsuzluk, yas), düşünceleri belli bölgelerden uzak tutmak, böylece orada egemen olan acılardan kurtulmak için zihinde tel örgü yaratmak gibidir. Bu bakımdan, manevi yetenekleri sınırlar acı çekmek.

Acı sona erdikten sonra, yeteneklerinin daha da güçlenmiş olacağını söylemek, hiç de öyle çarpıcı bir gerçek değildir. Çünkü, her şeyden önce o bölgede her zaman belli bir uyuşukluk, o kötü noktadan bir sakınma eğilimi olacaktır; ayrıca acı çekerken bir kazanç elde edilmemişse, daha sonra, insan iyileştikten sonra nasıl bir şey kazanılacağı düşünülebilir?

Gerçekte, kazandığın bir şey varsa o da deneyimdir, yani hayatta en belirsiz ve işe yaramaz şey. Düşünsel bakımdan ise, ancak çaptan düşmüş olabilirsin. Acı çeken hiç kimse artık eskisi gibi değildir; tıpkı yaralanmış bir gövdenin eskisi kadar sağlıklı olamayacağı gibi, ancak belli bir sertleşme ve nasırlaşma olabilir.

Bütün o büyük ruhçular aslına bakılırsa maddi sonuçlardan söz ediyorlar: insanın benliğiyle, yaşamla ilgili görüşler, önümüze sürülen genel ilkeler, vb. Üretkenlik, ölçülülük, ‘kaya gibi sağlam olma'... Herkes acı yüzünden etkinlik alanının sınırlandığını açıkça görür, özgür hareket alanına kavuştuğunda da şöyle bir dinlenip gücünü kazanma avantajından bile yoksun kalır çünkü acı çekmek özgür oyuna izin vermediği gibi, kişiyi altüst eder ve yıpratır da.

s.116
Cesare Pavese
Yaşama Uğraşı (Günlük 1935—1950)

Can Yayınları
Türkçesi: Cevat Çapan