pinkie dünyadan ruhsal bir aristokrat tarzında nefret etmektedir. bir tür nihilisttir kendisi ve nihilist en yüce sanatçıdır. nihilist bir sanatçıdır çünkü kendisini büyüyle hiçliğe dönüştürür; bu öylesine saf bir hiçliktir ki bütün diğer yaratılanları fiziksel zafiyetleri ve kusurlarıyla olumsuzlamaktadır. günah işlemek, sıradan bir tatlı su iffetlisi olmanın ötesine geçmenin muhteşem bir yoludur. greene gibi sapkın ve heterodoks katolikler günahkârlardır belki ama en azından ruhsal yönden sıkıcı terbiyelilerden daha çekicidirler. seçkin bir kulüpten atılmak, o kulübe hiç davet edilmemekten daha fiyakalıdır. kötü, ona sırtını dönebilmek için aşkınlığı bilmek zorundadır; oysa erdemliler, kucaklarına düşse bile aşkınlığı tanıyamazlar.
pinkie ve rose, yani ağırbaşlı zanlı ve safdil bakire arasında bir başka uzlaşma daha var. rose tamamen iyi olduğu için pinkie'nin katil olduğunu bilmesine rağmen onu affeder. i̇yiler sevgi ve bağışlayıcılıklarını esirgemeyerek kötüleri kabul ederler. ama kötülere sırtlarını dönmeyerek, karşı konamaz bir şekilde kötülüğün yörüngesine girerler. trajik günah keçisi kavramında yaşanan işte böyle bir şeydir. i̇sa, örneğin, günahsız olabilir ama aziz paul insanlığı kurtarmak için onun günaha "dönüştürüldüğünü" söyler. bir kurtarıcı, insanları neden kurtardığını avucunun içi gibi bilmelidir, günahtan bağnazca kaçmamalıdır. aksi takdirde kurtuluş içerden değil de dışarıdan gelmiş olur ki bu da kurtuluşun ruhuna aykırıdır.
s.52-
terry eagleton
kötülük üzerine bir deneme
türkçesi: şenol bezci
iletişim yayınları
pinkie ve rose, yani ağırbaşlı zanlı ve safdil bakire arasında bir başka uzlaşma daha var. rose tamamen iyi olduğu için pinkie'nin katil olduğunu bilmesine rağmen onu affeder. i̇yiler sevgi ve bağışlayıcılıklarını esirgemeyerek kötüleri kabul ederler. ama kötülere sırtlarını dönmeyerek, karşı konamaz bir şekilde kötülüğün yörüngesine girerler. trajik günah keçisi kavramında yaşanan işte böyle bir şeydir. i̇sa, örneğin, günahsız olabilir ama aziz paul insanlığı kurtarmak için onun günaha "dönüştürüldüğünü" söyler. bir kurtarıcı, insanları neden kurtardığını avucunun içi gibi bilmelidir, günahtan bağnazca kaçmamalıdır. aksi takdirde kurtuluş içerden değil de dışarıdan gelmiş olur ki bu da kurtuluşun ruhuna aykırıdır.
s.52-
terry eagleton
kötülük üzerine bir deneme
türkçesi: şenol bezci
iletişim yayınları