ya / ya da – tabutmag forum
İki duyuyu aynı anda zorlamanın pek memnun edici bir deneyim olmadığı bilindik bir hikâyedir, nitekim kulak meşgulken aynı anda gözü de fazlaca kullanmak çoğu kez rahatsız edicidir, dikkat dağıtıcıdır. Bunun için de insan müzik dinlerken gözlerini kapamaya eğimlidir. Bu aşağı yukarı her müzik türü için geçerlidir ama Don Giovanni için in sensu eminentiori* geçerlidir. Gözler meşgulken, etki bozulur; zira kendini gözlere sunan dramatik birlik, birlikte işitilen müzikal bütünlüğe kıyasla topyekûn ikincil ve yetersiz kalır. Beni buna kendi deneylerim ikna etti. Öne yakın bir yere oturdum, gitgide geri çekildim, bu müziğin içine gizlenebilmek için tiyatroda kuytu bir köşe aradım. Onu ne kadar iyi anladımsa veyahut anladığımı sandımsa ondan bir o nispette uzaklaştım, kayıtsızlıktan değil aşktan, zira o uzaktan anlaşılmak ister. Bununla birlikte hayatımda acayip şekilde esrarengiz bir şeyler oldu. Bir bilet için her şeyimi feda edeceğim zamanlar olmuştu, şimdi bir bilet için 1 rbd bile vermem gerekmiyor. Dışarıdaki koridorda duruyorum, beni seyirci koltuklarından ayıran ara duvara yaslanıyorum, o zaman çok daha şiddetli etki ediyor, başlı başına bir dünya, benden tecrit edilmiş, hiçbir şey göremiyorum, işitecek kadar yakın ama alabildiğine uzaktayım.

* (Lat.) Ziyadesiyle —çn.

syf•183—

Søren Kierkegaard
Ya / Ya da

Türkçesi: Nur Beier
Alfa Yayınları