utopia – tabutmag forum
demek ki, o yüksek yerlerde devlete yararlı olmanın yolu yok.. erdemin kendisini bozacak bir hava eser orada. çevrenizdeki insanlar sizin derslerinizle iyileşmek şöyle dursun, kötülükleriyle sizi baştan çıkarırlar. hiç bozulmadan kalırsanız, ötekilerin ahlaksızlığına, budalalığına paravanlık etmiş olursunuz. sizin yanlamasına yolla, kötüyü iyiye çevirebileceğimizi ummak boşunadır.

i̇şte onun için tanrısal platon bilgeleri devlet işlerinden uzak durmaya çağırır ve bu öğüdünü şu güzel benzetmeyle destekler: 'bilgeler sürekli bir yağmur boşanırken sokaktaki kalabalığa evlerinize girin de ıslanmayın diye bağırırlar. sesleri duyulmazsa, sokağa çıkıp herkesle birlikte boşu boşuna ıslanmazlar; başkalarını budalalıktan kurtaramayınca evlerinde oturup kendilerini korurlar tek başlarına.'

şimdi, sevgili dostum morus, içimi açıp en mahrem düşüncelerimi söyleyeceğim. malın mülkün kişisel bir hak olduğu, her şeyin parayla ölçüldüğü bir yerde toplumsal adalet ve rahatlık hiçbir zaman gerçekleşemez. ama siz aslan payını kötülere bırakan bir toplumda doğru bir yan bulursanız, büyük çoğunluk yoksulluk içinde kıvranırken doymak bilmez bir avuç insana memleketin bütün zenginliklerini sömürten bir devlet mutlu olabilir derseniz o başka.

s.34–

thomas more
utopia

türkçesi:
sabahattin eyüboğlu, vedat günyol, mina urgan

türkiye i̇ş bankası kültür yayınları, 1999

-


gücünüzün yettiği kadar elinizin altındaki şeylere çekidüzen vererek, onları gideremezsiniz. neden olabilecekleri kötü sonuçların bir kısmına engel olmaktan muradınız ne ola? çünkü benim bildiğim kadarıyla bir kimsenin susup durması ya da başkalarının işlerine göz yumması hoş karşılanmaz pek. en kötü fikirlerin, en kötü niyetli planların onaylanması istenir insandan. i̇nsan bir kez girdi mi bu tür bir sosyeteye, dediğiniz gibi ona çekidüzen vermek şöyle dursun, herhangi bir iyilik yapacak fırsatı bile bulamaz insan. onları yola getirmek şöyle dursun, kötü arkadaşlar er geç insanın ahlakını bozar; bütün o kötü arkadaşlara karşın o namusunu, dürüstlüğünü gene de koruyacak olursa, onların çılgınlıklarının, namussuzluklarının kendisine atfedilmesine karşı duramaz; tamamıyla başkasına ait şeylerin suçlusu o olur çıkar.

boşuna dememiş platon, filozofların yönetime atılması akıllıca olmaz, diye. bir insan bir sürü insanın her gün yağmura koşup ıslanmaktan zevk aldığını görür de, onlara yapmayın etmeyin, evlerinize dönün demenin bir işe yaramayacağını, yanlarına varıp konuşmaya çalıştığında bunu kendisinin de onlar kadar ıslanmasından başka bir şeye yaramayacağını anlayıp evinde kalmasının daha akıllıca bir iş olduğu sonucuna varması gerekir; başkalarının çılgınlığını dizginlemeye çalışmak yerine kendini korumak daha yerinde olur bu durumda.

samimi düşüncelerimi söyleyecek olursam ortada mal mülk denen şey varoldukça, her şey para ile ölçülüyorsa, bir ulusun adil ya da mutlu bir şekilde yönetilebileceğini sanmıyorum; adil olmaz, çünkü arslan payı en kötülere düşer; mutlu bir şey olmaz, çünkü ne var ne yok, her şey bir avuç insan arasında paylaşılır (bu bir avuç insana bile mutlu denemez); halkın geri kalan yanı sersefil kalır.

s.47—48

thomas more
utopia

türkçesi: ender gürol
cem yayınları, 2004