Başka terimlerle söylersek, insanın sahip olduğu fikirlere bağlı olarak eyleme gücünün veya varolma kuvvetinin artma-azalma-artma-azalma şeklinde süregiden devamlı bir varyasyonu vardır. Bu zor deneyim içinde güzelliğin nasıl çiçek açtığını hissedin. Varoluşun böyle sunulması hiç de kötü değil daha şimdiden; tam anlamıyla sokaktaki varoluşumuz bu. Spinoza'yı gezip dolaşırken gözlerinizin önüne getirin; ve o varoluşu gerçekten böyle bir sürekli varyasyon halinde yaşıyor: Bir fikir başka bir fikrin yerini aldığı ölçüde durmadan bir yetkinlik derecesinden bir başkasına geçerim; çok ufak bir fark da olsa... Ve hem fikirlerle bağdaşmasında, hem de fikirlerle arasındaki doğal farkta duyguyu (affectus) tanımlayacak olan da işte sürekli varyasyonun bu melodik çizgisidir. Bu doğa farkıyla bu bağdaşmayı iyi anlamalıyız. Size uyar mı uymaz mı bilmem. Hepimizin elinde affectus'un daha sağlam bir tanımı var artık: Spinoza'da affectus varolma kuvvetinin, sürekli varyasyonudur (onun ağzından konuşan benim; o bunu söylemedi çünkü çok genç öldü) -bu varyasyon sahip olunan fikirlerce belirlendiği ölçekte...
s.16-
Gilles Deleuze
Spinoza Üstüne On Bir Ders
Türkçesi: Ulus Baker
Öteki Yayınevi
s.16-
Gilles Deleuze
Spinoza Üstüne On Bir Ders
Türkçesi: Ulus Baker
Öteki Yayınevi