sessiz yığınların gölgesinde ya da toplumsalın sonu – tabutmag forum
kitle bir hayvan sürüsü kadar suskundur. kitleyi sürekli olarak sondajlarla tartmak boşuna uğraşmaktır (öte yandan sürekli olarak katılması istenen haber olgusu aracılığıyla kendisine laboratuvar deneylerinde hayvanlara yapılan işkenceye benzeyen bir tür işkence yapılmaktadır.) çünkü doğrunun solda mı, yoksa sağda mı olduğunu söylemediği gibi devrimle, baskı arasında hangisini yeğlediğini de söylememektedir. onun için doğru ve akıl yoktur. kendisine yapılan yakıştırmalar umurunda bile değildir. kitlede bilinç ve bilinçaltı yoktur.

kitle insanı bezdiren bir suskunluktur. politik denklemlerdeki bilinmeyendir. bu bilinmeyen, bütün politik denklemleri yok edebilmektedir. oysa herkes bu sessizliği konuşturmaya çalışmaktadır. ancak kitlelerdeki yanıtsızlık gücü ölçülemez. hiçbir sondaj onu ortaya çıkartamaz. çünkü kitleler onu anında yok ederler. sözünü ettiğimiz hipergerçeklik içinde toplumsal ve politik alanın altını üstüne getirirler. politika kitleleri yanıtlar alabileceği bir toplumsal simülasyon ve yankılanma odasına sokmaya çalışırken (kitle iletişim araçları, haber) kitleler tam tersine toplumsalın içinde simüle edildiği ve yankılandığı muazzam bir mekâna dönüşmektedirler. güdümlenme diye bir şey hiçbir zaman için var olmamıştır. her iki taraf da aynı silahlarla çarpışmıştır. bugün savaşı kimin kazandığını söyleyebilmek imkânsızdır. i̇ktidarın kitleler üstündeki simülasyon gücü mü? yoksa kitlelerin iktidarı çökerttikleri ters simülasyon mu?

syf•24—

jean baudrillard
sessiz yığınların gölgesinde
ya da toplumsalın sonu

türkçesi: oğuz adanır
ayrıntı yayınları