rauf mutluay – tabutmag forum
Eskişehir’de doğan Rauf Mutluay, henüz çocukken annesini kaybetti. İlk ve ortaokulu Kütahya’da bitirdikten sonra, 1939’da İstanbul’a geldi ve 1942 yılında İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldu. 1946’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. 1947-1955 arasında, Antalya ve Kastamonu'da öğretmenlik yaptı. Askerliğini yedek subay (1955-1957) olarak tamamlayan yazar, Edirne ve İstanbul’un çeşitli liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1974 yılında emekli olmasıyla birlikte Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 1974-1981), İstanbul Üniversitesi (İktisat Fakültesi) Gazetecilik Enstitüsü (Yüksek Okulu 1979-1981) ve Unkapanı Dershanesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. İstanbul Arkeoloji Müzesi Kitaplığı’nda çalıştı. Çeşitli yayınevi ve ansiklopedilerin yayın kurullarında da görev alan Rauf Mutluay, bir kalp krizi sonucu İstanbul’da vefat etti.

Rauf Mutluay, yazın yaşamına, 1946 yılında Bir Selam adlı öyküsünün Gün dergisinde yayımlanmasıyla başladı. İstanbul dergisinde “Salih Tepe”, Yön dergisinde “Samih Emre” adıyla yazdı. (Yüksel 1998: 199) 1958'den sonra Dost, Yeditepe, İstanbul, Yorum, Dünya, Kim, Hür, Vatan, Varlık, Türk Dili, Papirüs, Milliyet gibi gazete ve dergilerde kitap tanıtma yazıları, eleştiri, deneme ve öyküleri yayımlandı.

Mutluay'a göre sanatın amacı, sanat ürünleri yoluyla toplumsal hayatta duygu ve düşünce, beğeni ve inanç, ülkü ve coşku birliği yaratarak insanları ortak ölçülerde kaynaştırmaktı. Edebiyatı “hayatı güzelleştirme[nin]” (Mutluay 2018: 16) bir yolu olarak gören Mutluay, gerek araştırma metinlerinde gerekse denemelerinde iyiliğin, doğruluğun ve bilginin yolunu aydınlatmaya çalıştı. “Mutluay, inançlı, dürüst, yaşadığı ile yazdığı arasında şaşmaz paralellik olan bir kuşağın düzgün kişisi” (Hızlan, 2002) olarak edebiyat tarihine sunduğu katkılarla ön plana çıktı.

Rauf Mutluay, Türk edebiyatı için kaynak niteliğindeki eserlerinde ele aldığı konuları, siyasi, edebî ve toplumsal bağlamda değerlendirerek çok yönlü bir bakış açısı geliştirdi. 100 Soruda Türk Edebiyatı (1969), 100 Soruda XIX. Yüzyıl Türk Edebiyatı (1970), 100 Soruda Edebiyat Bilgileri (1972), Türk Halk Şiiri Antolojisi (1972), 100 Soruda Çağdaş Türk Edebiyatı 1908-1972 (1973), 50 Yılın Türk Edebiyatı (1973), Tanzimat’tan Günümüze Türk Şiiri (1973) yazarın araştırmacı kimliğiyle ortaya koyduğu eserleridir.

Romanlarda, hikâyelerde, oyunlarda tanıyıp sevdiği, etkilerinden kendini kurtaramadığı kişileri, kahramanları, 1977 yılında yayımladığı Bende Yaşayanlar’da incelemesi geniş ilgi uyandırdı. Bunları, diyalektik bir görüşle yeni baştan yaşatması, eleştiri edebiyatımıza yeni bir tat getirdi. (Karaalioğlu 1982: 372-373) 1985-1987 yılları arasında yayımlanmış denemeleri, vefatından sonra, 1997 yılında, Yaz Dersleri adıyla basıldı. 1969-1978 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde "Kitaplar" ve "Edebiyat Sohbetleri" adı ile çıkan yazıları ise 2002 yılında Sebiller Su Vermiyor adıyla yayımlandı.

Rauf Mutluay’ın dili, araştırmacı kimliğinin etkisinde kaldığı için sanatsallıktan uzaktır. Çoğunluğu araştırma niteliğindeki eserlerinde, akademik bir üslup geliştirdi. Denemelerinde daha samimi ve kuşatıcı ifadelerle okuyucuya ulaşmaya çalıştı.

Kaynakça

Hızlan, Doğan (2002). “Edebiyatı Sevdiren Öğretmen Mutluay”. Hürriyet. http://www.hurriyet.com.tr/edebiyati-sevdiren-ogretmen-mutluay-111596 [Erişim Tarihi: 07.04.2018]

Karaalioğlu, Seyit Kemal (1982). Resimli Türk Edebiyatçılar Sözlüğü. İstanbul: İnkılâp ve Aka Yayınları.

Mutluay, Rauf (2018). 100 Soruda Türk Edebiyatı. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Yüksel, Turan (1998). Yazarlar ve Şairler Sözlüğü. İstanbul: Cemre Yayıncılık.