içe kapanış – tabutmag forum
agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra,
büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yanan,
bambaşka denizlere, bambaşka semalara,
şu kahrolası şehrin simsiyah havasından?
agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra?

deniz, tek tesellisi günlük ıstırapların!
acaba hangi şeytan veya mucize
her ulvi çalkanışta muazzam bir rüzgârın
orguyla uğuldayan denizi verdi bize?
deniz, tek tesellisi günlük ıstırapların!

hey trenler, vapurlar beni burdan götürün!
ne var gözyaşlarından çamurlar yoğuracak?
ara sıra der mi ki agathe’ın ruhu, üzgün,
“nedametten, azaptan ve ıstıraptan uzak,
hey trenler, vapurlar beni burdan götürün!

ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet,
ey, sadece sevincin, aşkın ürperdiği yer,
ey her ruhun içinde boğulduğu saf şehvet,
ey bir ömür boyunca gönül verilen şeyler!
ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet!

ah o yeşil cenneti, çocuksu sevdaların,
o koşuşlar, demetler, o şarkılar, buseler,
i̇nildeyen kemanlar üzerinde dağların
akşam, korkuluklarda şarap dolu kâseler!
ah o yeşil cenneti, çocuksu sevdaların.

o bilinmez zevklerin yüzdüğü masum belde?
çok daha uzakta mı yoksa çin’den, maçin’den?
beyhude bir arzu mu inildeyen dillerde,
canlanan bir hayal mi billur sesler içinden,
o bilinmez zevklerin yüzdüğü masum belde?

charles baudelaire
(1821-1867)

(fransa)
çeviri: sait maden
dünya şiir antolojisi 1, s. 549-550