daktiloya çekilmiş şiirler – tabutmag forum
canavarın fistanı

toprağa çağrılı bedenlerini kuşlar kirletmişti.
durgun örtünün bekçisi bu renklenmeyle hoşnut,
göğe bakanlara gösterdi ellerini.

bir gün giydi çiçekli fistanını
ve dağa çıktı canavar.

sonra otlar şaşkındı,
görmüyorlardı gerideki
çorak tepeler zorluğunu,

görmüyorlardı giysisindeki acı dokusunu
ve bun kımıltısını.

birlikçi eller, otlar ve canavar
çevirdiler güneşi yolundan,

gün kuşu parçalandı.

canavar yaydı fistanını üzerine,
eller, otlar ve kuş ölüsünün.

kalan yıldızlarla ay oldu altında,
karanlığın duruk özdeği.

aşk için değildi artık uyanıklığı gecenin
bir dünya için
bir dünya yeni…

* * *

hiçbir gergefe sığmayan uzam,
yakalayamadığımız tan!

neydi dürdüğümüz karanlığında ormanın;
kanın ak suyun al mı süzülmesi?

kurumak yeter övüncünde yalnızlığımızın.
geri almak gümüş alaşımını varlıktan
yeter, dinlemek her ağışı kımıltısız!

kim önce uyanır balığın gözünde?
uzaklığı kesin güneşin bekleyişinde?

akıyor su uz saydamlıklar karında,
dirimi deliyor, zamanını ılımın…
bu deniz, bu gök…
bize çok, zor yine buluşmak!

* * *

burdan böyle baktığımda gömütsü ince boşluğa bilemem martılar neye göre toplanırlar bilemem dizlerim neden çözülür böylesine güçsüzleşir dolaşımı kanımın uyuşurum bunca değişken mavinin görümünde uçarım ve karşı kıyı tehdit okunu kırdıkça sunağım orasıdır pek sık çiçeklerle ve cesetlerle giderim iyice daha sunmaya…

ödünç aldım kokunu kendi tenimde,
sen kokuyor yüzeyi bedenimin,
her gözeneği.

açar açmaz arkı daldı bir kelebek içeri,
döndün sandım beyazı görünce,
birleştirerek tenimden yayılan
koku ile
uçanın sonsuzluk imgesini.

tutuyorum sevi çanını ellerimde,
vurgusu ben'e dönük, yankısı çocukluğa.
kendi ışıltısı deviniyor kendinde
katlanarak doyumu
töze doğru yayılıyor
başkayla aramızdaki
kimsesizliğe.

şimdi hayır derken
sevişiyorum seviyle ben.



ağustos, 81
nilgün marmara,
daktiloya çekilmiş şiirler (1977—1987)