başkalarının acısına bakmak – tabutmag forum
“bir görüntü, onun kullanılış biçimine, nerede ve ne sıklıkta gösterildiğine bağlı olarak gücünü kaybeder. televizyonda gösterilen görüntüler, tanımı gereği, er ya da geç bakmaktan bıkılan görüntülerdir. duyarsızlık veya kayıtsızlık gibi görünen şeyin kökeninde, televizyonun yoğun görüntü bombardımanıyla uyandırmaya ve doyurmaya çalıştığı dikkatimizde oluşan dengesizlikler yatmaktadır.

görüntü-oburluğu yüzünden dikkatimizi sürekli olarak bir şeye odaklayamayız, ilgimiz durmadan dağılır ve içeriğe karşı da bayağı kayıtsız hale geliriz. sürekli görüntü-akışı ise herhangi bir görüntünün ayrıcalıklı bir yere oturup, özel bir anlam kazanmasını imkânsızlaştırır.

televizyonun bütün esprisi, kanaldan kanala atlanabilmesi ve bunun, yani huzursuzlanma ve sıkılmanın normal sayılmasıdır. tüketiciler çabuk sıkılır. dolayısıyla, onları sıkılır sıkılmaz yeniden ve tekrar tekrar uyarılmaları gerekir. i̇çerik, artık bu uyarıcıların herhangi bir tanesi olmaktan başka anlam taşımaz. i̇çerikle daha düşünceye temellenen bir bağ kurmak, belli bir farkındalık yoğunluğu' gerektirir (bu da, medyanın parçalayıp bir araya getirdiği görüntülerle zayıflatılmış olan, içeriği boşaltılmış, dolayısıyla duyguların da ölümüne katkıda bulunan bir 'farkındalık'tır).”

s.106
susan sontag
başkalarının acısına bakmak

türkçesi: osman akınhay
agora kitaplığı