mi guapo,
küçükken kuş tüyü koleksiyonum vardı. neredeyse 200 tane. 27 farklı türün. her kuşun kendi zarfı vardı. çocukluklarımızı pek anlatmadık birbirimize değil mi? bunu yapacağımız ânı sabırsızlıkla bekliyorum, inşallah. i̇nsanlar birbirlerine âşık olduklarında çocukluklarından bahseder ama biz yapmadık. neden sence? ben biliyorum galiba ama anlatacak kelime bulamıyorum. sen çıktığında bulurum. meleklere ilgi duymamı sağlayan da bu kuş tüyü koleksiyonu olmuştur ilk. kerubiler, seraflar, düşmüş melekler ve özel ulakları öğrenmiştim. her melek sınıfının farklı kanatları ve uçmadıkları zaman onları katlamak için farklı yöntemleri ve doğal olarak farklı tüyleri vardı.
ne zaman kuş tüylerimden birini parmağımla boydan boya okşasam bir dilek tutardım. tarsa enstitüsü'nde eczacılık okumaya başladığımda meleklerle yolumu çoktan ayırmıştım. ama bu aralar başka şeyler düşünüyorum ve ne düşündüğümü sana bir mektupta anlatmak istiyorum günün birinde.
uzun zaman önce, sonsuzluğa en yakın şeyin sevişme sonrası duyulan bahtiyarlık olduğunu düşünürdüm. şimdi belli bir tür söylenti duymak olduğunu düşünüyorum. yolların ve kaldırımların yapılacağı, silahların evlerde tutulacağı ve babaların oğullarına aritmetik öğreteceği bir gelecekte başlayacak bir sokak söylentisi.
john berger
a’dan x’e
küçükken kuş tüyü koleksiyonum vardı. neredeyse 200 tane. 27 farklı türün. her kuşun kendi zarfı vardı. çocukluklarımızı pek anlatmadık birbirimize değil mi? bunu yapacağımız ânı sabırsızlıkla bekliyorum, inşallah. i̇nsanlar birbirlerine âşık olduklarında çocukluklarından bahseder ama biz yapmadık. neden sence? ben biliyorum galiba ama anlatacak kelime bulamıyorum. sen çıktığında bulurum. meleklere ilgi duymamı sağlayan da bu kuş tüyü koleksiyonu olmuştur ilk. kerubiler, seraflar, düşmüş melekler ve özel ulakları öğrenmiştim. her melek sınıfının farklı kanatları ve uçmadıkları zaman onları katlamak için farklı yöntemleri ve doğal olarak farklı tüyleri vardı.
ne zaman kuş tüylerimden birini parmağımla boydan boya okşasam bir dilek tutardım. tarsa enstitüsü'nde eczacılık okumaya başladığımda meleklerle yolumu çoktan ayırmıştım. ama bu aralar başka şeyler düşünüyorum ve ne düşündüğümü sana bir mektupta anlatmak istiyorum günün birinde.
uzun zaman önce, sonsuzluğa en yakın şeyin sevişme sonrası duyulan bahtiyarlık olduğunu düşünürdüm. şimdi belli bir tür söylenti duymak olduğunu düşünüyorum. yolların ve kaldırımların yapılacağı, silahların evlerde tutulacağı ve babaların oğullarına aritmetik öğreteceği bir gelecekte başlayacak bir sokak söylentisi.
john berger
a’dan x’e