IV
BAKIŞ
Burada da şöyle diyeceğim: bir yandan dünyayı algılarken aynı zamanda da bize yöneltilmiş bir bakışı kavrayamayız; ya biri ya öteki olmalıdır. Çünkü algılamak, bakmaktır, ama bir bakışı kavramak, dünya üzerindeki bir bakış-nesneyi yakalamak değil (meğer ki, bu bakış bize yöneltilmiş olmasın), bakılmış olduğunun bilincine varmaktır. Gözlerin ortaya koydukları bakış, ne türden olursa olsun düpedüz benim-kendime göndermedir. Arkamdaki dalların çatırdadığını duyduğum anda kavradığım şey orada birisinin bulunduğu değildir, benim güçsüz olduğumdur, yaralanabilecek bir bedene sahip olduğumdur, belli bir yer işgal ettiğim ve korunmasız olarak bulunduğum mekândan hiçbir durumda kaçamayacağımdır, kısacası görülmüş olduğumdur. Böylece bakış, öncelikle benden benim-kendime gönderen bir aracıdır. Bu aracının doğası nedir? Görülmüş olmak, benim için ne anlama gelir?
Jean-Paul Sartre
Varlık ve Hiçlik (349-50)
BAKIŞ
Burada da şöyle diyeceğim: bir yandan dünyayı algılarken aynı zamanda da bize yöneltilmiş bir bakışı kavrayamayız; ya biri ya öteki olmalıdır. Çünkü algılamak, bakmaktır, ama bir bakışı kavramak, dünya üzerindeki bir bakış-nesneyi yakalamak değil (meğer ki, bu bakış bize yöneltilmiş olmasın), bakılmış olduğunun bilincine varmaktır. Gözlerin ortaya koydukları bakış, ne türden olursa olsun düpedüz benim-kendime göndermedir. Arkamdaki dalların çatırdadığını duyduğum anda kavradığım şey orada birisinin bulunduğu değildir, benim güçsüz olduğumdur, yaralanabilecek bir bedene sahip olduğumdur, belli bir yer işgal ettiğim ve korunmasız olarak bulunduğum mekândan hiçbir durumda kaçamayacağımdır, kısacası görülmüş olduğumdur. Böylece bakış, öncelikle benden benim-kendime gönderen bir aracıdır. Bu aracının doğası nedir? Görülmüş olmak, benim için ne anlama gelir?
Jean-Paul Sartre
Varlık ve Hiçlik (349-50)