şahane bir mutsuzluk – tabutmag forum
Tarihselleştirme, bireysel ya da ortak her türlü kimliğin oluşması için gereken iyileştirici bir süreçtir. Kim olduğumu, nasıl tepki verdiğimi, neleri sevdiğimi ve neleri yapabileceğimi mahrem öykümü anlatarak bilebilirim. Kim olduğumuzu, bir topluluk ya da ulus olarak bizi hangi niteliklerin tanımladığını, hayran olduğumuz kişilerin anlatılarını kurarak, muhteşem zaferlerimizi ve acı verici intikamlarımızı anlatarak bilebiliriz.

Bellek zararlı hale geldiğinde, travma sonrası sendromunda ya da totaliter toplumların propagandalarına boyun eğildiğinde olduğu gibi, geçmişimizin tutsağı olarak kalırız.

Ne var ki bu gerekli tarihselleştirme yoktan bir nedenle, en ufak bir sözcük, imge ya da ilahla zararlı hale gelebilir. Zararlı belleğe verilebilecek en açıklayıcı örnek, travma sonrası sendromundan gelir.

Ruhu yaralı olanlar onlarca yıl her alacakaranlıkta, korunmak için dikkatleri her azaldığında, trajedi sahnesinin canlı bir kâbus gibi yeniden ortaya çıkıverdiğini görür. Bu konuda konuşabilmeleri için uzun bir zaman gerekir çünkü kültür neredeyse her durumda onları susturur. Bu durumda onlar da gizli bir acıya sessizce boyun eğer ve hiç kimse neden yorgun, uykusuz, sinirli olduklarını, belli ya da belirsiz çok sayıda rahatsızlıkları bulunduğuna akıl erdiremez. Hepimizin tarihçesi toplumsal bir pazarlıktan ibarettir. Ancak travma sonrası sendromunda özne masumdur. Onu altüst ederek belleğini işgal eden, çevresidir. Fakat tarihselleştirme kasıtlı bir yeniden oluşturma çabasına olanak tanır.

s.111—112

Boris Cyrulnik
Şahane Bir Mutsuzluk

Türkçesi: Hasan Can Utku
Monografi Yayınları