rus (şiir) – tabutmag forum
"rusların birkaç doktoru varmış cephede.
babamın işi şuymuş: muharebe
bittikten sonra yaralıların yanlarına gider,
oturur ve sorarmış: 'ecelinle mi ölmek istersin
saati gelince, yoksa ben mi bitireyim?'
çoğu, 'beni böyle bırakma,' dermiş. bir sigara yakar,
ikisi beraber içerlermiş. babam küçük defterini çıkarır-
bizde künye yoktu, biliyorsunuz- adamın adını,
karısının, çocuklarının adlarını, adresini ve son
sözlerini yazarmış. sigara bittiğinde
asker usulca yana çevirirmiş başını. babam
savaş boyunca dört yüz adamın işini bitirmiş böyle.
hiç çıldırmadı. kardeşleriydi onlar.

gelip toronto'ya yerleşti. yazları
elinde bir hortumla bahçede dikilir, çimleri
sulardı. zaman alırdı tabii bu. aya
konuşurdu, rüzgâra. 'büyüdüğünüzü duyabiliyorum'-
derdi çimlere. 'işte geldik, gidiyoruz.
hepimiz aynıyız. hepimiz bir şeyin
parçalarıyız. bir sığınağımız var.' on üçümde falandım,
sordum, 'baba, fıskiye diye bir şey icat ettiler artık,
biliyorsun?' çimleri sulamaya devam etti.
'bu benim hayatım. anlamıyorsun madem, kapa çeneni."

robert bly
çev.: ergun tavlan

heves dergisi, 14