görme biçimleri – tabutmag forum
düşündüklerimiz ya da inandıklarımız nesneleri görüşümüzü etkiler. i̇nsanların cehennemin gerçekten var olduğuna inandıkları ortaçağ'da ateşin bugünkünden çok değişik bir anlamı vardı kuşkusuz. gene de onlardaki bu cehennem kavramı —yanıkların verdiği acıdan olduğu ölçüde— ateşi her şeyi yutan, kül eden bir şey olarak görmelerinden doğmuştur.

seven birisi için sevgiliyi görmenin hiçbir sözcük ya da kucaklayışla karşılaştırılamayacak bir bütünlüğü vardır; bu bütünlük, geçici olarak, ancak sevişmeyle sağlanabilir.

gene de sözcüklerden önce gelen ve sözcüklerle tam olarak anlatılamayan görme, uyarıcılara karşı mekanik bir tepkide bulunup bulunmama sorunu değildir. (görme eylemi, ancak gözün retinasını ilgilendiren sürecin küçük bir bölümünü alırsak böyle tanımlanabilir.) yalnızca baktığımız şeyleri görürüz. bakmak bir seçme edimidir. bu edimin sonucu olarak gördüğümüz nesne —her zaman elimizle dokunabileceğimiz bir nesne anlamında olmasa da— ulaşabileceğimiz bir alana getirilmiş olur. i̇nsanın bir şeye dokunması demek, kendisini o şeyle ilişkili bir duruma sokması demektir.

syf•8—

***

geçmişin sanatı, eskiden olduğu gibi değildir artık bugün. yetkesini yitirmiştir. onun yerine bir imgeler dili oluşmuştur. şimdi önemli olan bu dili kimin, ne amaçla kullandığıdır. bu da yeniden canlandırmaların yayın hakkı, sanat basımevleriyle yayınevlerinin kimin elinde olduğu, sanat galerilerinin, müzelerin genel tutumu sorununa gelip dayanır. çoğu zaman dendiği gibi bunlar sanatı ilgilendiren, sınırlı sorunlar değildir. bu denemenin amaçlarından biri de gerçekten tehlikede olan şeyin çok daha büyük olduğunu göstermektir. kendi geçmişinden kopmuş bir halk ya da sınıf, seçmede ve eyleme geçmede tarih içinde kendi yerini bulmuş bir sınıf ya da halktan çok daha az özgürdür. i̇şte bunun için —tek neden de budur zaten— geçmişin tüm sanatı bugün siyasal bir sorun olarak karşımızdadır.

syf•33—

john berger
görme biçimleri

türkçesi: yurdanur salman
metis yayınları