beyaz kalp – tabutmag forum
bazen olanların hiçbirinin olmadığı duygusuna kapılıyorum, her şeyin aynı zamanda hem olup hem olmadığı duygusuna, çünkü hiçbir şey kesintisiz olmuyor, hiçbir şey sürekli değil, sürüp gitmiyor, hiç durmadan hatırlanamıyor ve var olanların en rutinine en sıradanına kadar her şey görünüşteki tekrarının içinde inkâr ediliyor ve yok oluyor ta ki her şey ve herkes önceden olduğu şey ya da kişi olmaktan vazgeçene dek ve dünya söylenmeyeni, olmayanı, bilinmeyeni ve kanıtlanamayanı bilen, gören, duyan belleksizlerin iteklemesiyle belli belirsiz dönmeye devam ediyor.

bazen verilenin verilmeyenle eş, sakındığımız ve uzak durduğumuz şeylerle tutunduğumuz ve yakaladığımız şeylerin özdeş olduğu duygusuna kapılırım, yaşadıklarımızla hiç denemediklerimizin aynı olduğu duygusuna; bununla beraber hayat devam eder, hayatı seçerek, eleyerek, reddederek ve bu özdeş şeyleri birbirinden ayıran bir çizgi çekerek devam eder ve o çizgi ister anında ister zaman içinde, kendi hikâyemizi hatırlayıp anlatabildiğimiz ve böylelikle silinebilen ya da silikleşen, yaptığımız ve olduğumuz her şeyin geçerliliğini kaybettiği biricik hikâye haline getirir. tüm zekâmızı, tüm duygularımızı, tüm tutkumuzu aynı seviyeye gelecek ya da zaten öyle olan şeyleri birbirinden ayrıştırma görevine harcarız, bu yüzden de hep pişmanlıklarla, kaçırılmış fırsatlarla, doğrulamalarla, onaylamalarla ve yakalanmış fırsatlarla doluyuz, gerçekte hiçbir şeyin doğrulandığı yokken ve her şey durmadan elimizden kayıp giderken. bütün diye bir şey yok ya da belki de hiçbir zaman hiçbir şey olmamıştır.

syf•243—

javier marías
beyaz kalp

türkçesi: bülent kale
yky