‘Ne de olsa!’ diyordu komşular. Ne de olsa ne, sorarım size? Evet, görünüş bu baritonun aleyhineydi, kapıcı kadının da. Ama sevişmediklerini söyleyemezsiniz. Kadının kocasını sevmediğini de söyleyemezsiniz. Kaldı ki, giyim budalası herif, sesi ve kolları yorulup da ortadan yok olunca, bizim sadık kadın öleni yeniden övmeye başladı! Oysa ben öylelerini biliyorum ki, görünüş kendilerinden yana, ama gerçekte hiç de vefalı ve içten değiller. Bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi, her şeyi feda etti ona, dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile, ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. Canı sıkılıyordu, hepsi bu, insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu. Böylece karmaşa ve dram dolu bir yaşam yaratmıştı kendine. Bir olayın olması gerek, insan bağlantılarından çoğunun açıklaması işte bu. Bir olayın olması gerek, hatta aşksız bir köleliğin, hatta savaşın ya da ölümün bile. O halde yaşasın ölü gömme törenleri!
s.28—29
Albert Camus
Düşüş
Çeviren: Hüseyin Demirhan
Can Yayınları
s.28—29
Albert Camus
Düşüş
Çeviren: Hüseyin Demirhan
Can Yayınları