gerçeği kabul etmiyordum. beni daraltan, havasız bırakan ve huzursuz kanatlarıma dar gelen nesnel, insana özgü, rasyonel dünyaya karşı duyduğum iğrentiyi tarif edebilecek uygun kelimeler bulamıyorum. fakat gerekli olan bunlar değil, her şeyi söylemiyor, aydınlığa kavuşturmuyorlar. ben o gerçekliği istemiyordum, çünkü başka bir tane istiyordum (daha saf, daha mükemmel, daha temiz, daha yüce) ve beklenen spiritüel ve uyumlu dünyanın, dağdan henüz çıkartılmış bir ham bloğun, beynin gördüğü ve arzuladığı heykele dönüşmesi misali ortaya çıkması için büyük çaba göstererek çalışıyordum. sıradan, yüzeysel gerçekliği kabul etmiyordum, çünkü daha iyi, daha doğru, daha derin bir gerçeklik arzuluyordum; geçmişi yadsıyordum, daha yakışır ve mucizevi bir geleceği gözümle, tüm arzum ve ruhumla görmek için şimdiki zamanı yadsıyordum.
bunları söylerken de her şeyi söylememiş oluyorum.
s. 117—
giovanni papini
bitik adam
türkçesi: sinem carnabuci
monokl yayınları
bunları söylerken de her şeyi söylememiş oluyorum.
s. 117—
giovanni papini
bitik adam
türkçesi: sinem carnabuci
monokl yayınları