koku – tabutmag forum
i̇nsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir, der pascal. ama pascal büyük adamdı. düşün alanının bir frangipani'si, aslına bakılırsa bir zanaatçı, zanaatçı olduğu için de bugün modası geçmiş biri. şimdi millet hügnoların ya da i̇ngilizlerin yazdığı kışkırtıcı kitapları okuyor. bir de, her bir şeyin tartışma konusu yapıldığı makaleler ya da sözüm ona dev bilim kitapları yazıyorlar. şimdiye kadar her bilinen yanlışmış, birdenbire bambaşka olmalıymış her şey. şimdi bir bardak suda, eskiden görülmeyen küçücük hayvancıklar yüzüyormuş; frengi artık tanrı’nın cezası olmaktan çıkmış, basbayağı bir hastalık sayılmalıymış; tanrı, eğer tanrı diye bir şey var iseymiş, dünyayı yedi günde değil, milyonlarca yılda yaratmışmış; vahşiler de bizim gibi insanmış; çocuklarımızı yanlış eğitiyormuşuz; dünyaysa şimdiye kadar olduğu gibi, yuvarlak değilmiş de tepesiyle dibi karpuz gibi basıkmış sanki önemli miydi bu da şimdi! her alanda sorular soruluyor, kurcalanıyor, araştırılıyor, her şeye burun sokuluyor, hababam denemeler yapılıyor. neyin ne olduğunu ve nasıl olduğunu söylemek yetmiyor artık bir de her şeyi kanıtlamak gerekiyor, en iyisi tanıklar getirip, sayılar gösterip, birtakım gülünç deneyler yapıp kanıtlamak. bu diderot'lar ve d'alembert'ler ve voltaire'ler ve rousseau’lar ve her neyse adları, işte o yazıcı uşakları — hatta ruhban sınıfından olanlar bile var içlerinde ve soylu baylar var!

syf•62—

patrick süskind
koku

türkçesi: tevfik turan
can yayınları