“(…) pencereyi kapadı ve odaya döndü. Ivich’in kokusu hâlâ oradaydı, havada dalgalanıyordu. Mathieu kokuyu içine çekti ve bu karmakarışık günü yeniden yaşadı. “Bir hiç için bir sürü gürültü,” diye düşündü. Hiç için: Bu yaşam ona hiç için bağışlanmıştı, kendisi hiçti ve buna karşın değişmeyecekti artık: O olmuştu, tamamlanmıştı. Ayakkabılarını çıkardı ve bir an, koltuğun kenarına oturmuş, elinde ayakkabısı, hareketsiz kaldı: Boğazında hâlâ romun şekerli sıcağı duruyordu. Esnedi; günü sona ermişti, gençliğiyle de işi bitmişti. Denenmiş, tartılmış ahlak kalıpları şimdiden, usul usul, gizlice ona yardım öneriyordu: Doğru yolu bulmuş bir epikürizm vardı, gülümseyen hoşgörü vardı, alınyazısı ve sorumluluk kavramları vardı, stoisizm vardı; kısası, işini bilen bir keyif ehli ustalığıyla boşa harcanmış bir yaşamın her an tadına bakmak için ne gerekiyorsa hepsi vardı. Ceketini çıkardı, kravatını çözmeye davrandı. Esneyerek, kendi kendine tekrarladı: "Gerçek bu, her şeye karşın gerçek; akıl çağına gelmişim ben.”“
Jean-Paul Sartre
Özgürlük yolları 1
Akıl çağı
Çev: Gülseren Devrim
Can Yayınları: 727
Jean-Paul Sartre
Özgürlük yolları 1
Akıl çağı
Çev: Gülseren Devrim
Can Yayınları: 727