“o sonbahar, kış, ilkbahar ve yazlarda henüz çocuğuz. ama içimizde çocuksu bir sevinç yerine, garip bir hoşnutsuzluk, bir sıkıntı. öğretmen anne babanın, müslüman mahallelerindeki dar evlerin, kilise okulunun katolik havasının, düşüncelerimizle bağdaşmayan çılgın sayılacak rahibelerin davranışlarının, öteki öğretmenlerin, öğrenmenin, düşüncelerimize yön verecek bir akım olmayışının, kavranması istenen önümüzde bekleyen tüm yaşamın sıkıntısı var. yaşam, şimdi artık kavranılması ve anlaşılması gereken; oysa yaşanması, gerçeğine inilmesi ilerideki yıllara atılan bir yabancı öğe gibi önümüze getirilmiş. coğrafya derslerine getirilen yerküre gibi. kimse yaşadığımız mevsimin, günlerin ve gecelerin yaşamın kendisi olduğundan söz etmiyor. her an belirtilen bir öğretiye, bizler hep hazırlanıyoruz. neye?”
tezer özlü
çocukluğun soğuk geceleri
yapı kredi yayınları (1993)
tezer özlü
çocukluğun soğuk geceleri
yapı kredi yayınları (1993)