Edebiyat Yazıları
"Bilinmeyenin içine dalan sanat mümkün olan sanattır ve ne şendir ne de ciddi; ama üçüncü seçenek de perdelenmiştir, sanki bir hiçliğin içine gömülmüştür, figürlerini gelişmiş sanat eserlerinin betimlediği bir hiçlik."
Adorno’ya göre sanat, özgür olamayışın ortasında özgürlük benzeri bir şeyi dile getirir. Sanatın, sırf varoluşuyla egemen olan kötü büyünün ötesine geçiyor olması, onu bir mutluluk vaadinin müttefiki yapar.
Adorno, kendi görünüş öğretisinden sıyrılmaya çalışan sanatın, kendisini dalkavukluğuna sürüklediğinden şüphe ettiği mutluluk verici öğenin kalıntılarından kurtulmak için boşuna uğraşıp durduğunu vurgular. Fakat tüm bunlara rağmen sanatın şen olduğunu, bunun çok belirli bir anlamda anlaşılması gerektiğini ve ifade edilen bu şen durumun tek tek sanat yapıtlarında değil, bütün bir sanatla ilişkili olduğunu belirtir. Ona göre sanatın şen olan yanı, sanatın içeriği değil edası, sırf “sanat” olduğu gerçeği, aynı zamanda şiddete de tanıklık ettiği gerçekliğin üstünde başka başka sahne gibi açılıyor olmasından kaynaklanır.
Sanat a priori olarak, yani sanat yapıtlarından da önce, gerçekliğin insanlara dayattığı hunhar bir eleştiridir. İşte sanatın şen yanı budur ve tabi ki ciddi yanı da.
Kaynak: Akademik Araştırmalar Dergisi
"Bilinmeyenin içine dalan sanat mümkün olan sanattır ve ne şendir ne de ciddi; ama üçüncü seçenek de perdelenmiştir, sanki bir hiçliğin içine gömülmüştür, figürlerini gelişmiş sanat eserlerinin betimlediği bir hiçlik."
Adorno’ya göre sanat, özgür olamayışın ortasında özgürlük benzeri bir şeyi dile getirir. Sanatın, sırf varoluşuyla egemen olan kötü büyünün ötesine geçiyor olması, onu bir mutluluk vaadinin müttefiki yapar.
Adorno, kendi görünüş öğretisinden sıyrılmaya çalışan sanatın, kendisini dalkavukluğuna sürüklediğinden şüphe ettiği mutluluk verici öğenin kalıntılarından kurtulmak için boşuna uğraşıp durduğunu vurgular. Fakat tüm bunlara rağmen sanatın şen olduğunu, bunun çok belirli bir anlamda anlaşılması gerektiğini ve ifade edilen bu şen durumun tek tek sanat yapıtlarında değil, bütün bir sanatla ilişkili olduğunu belirtir. Ona göre sanatın şen olan yanı, sanatın içeriği değil edası, sırf “sanat” olduğu gerçeği, aynı zamanda şiddete de tanıklık ettiği gerçekliğin üstünde başka başka sahne gibi açılıyor olmasından kaynaklanır.
Sanat a priori olarak, yani sanat yapıtlarından da önce, gerçekliğin insanlara dayattığı hunhar bir eleştiridir. İşte sanatın şen yanı budur ve tabi ki ciddi yanı da.
Kaynak: Akademik Araştırmalar Dergisi